Yazan: Av. Güneş Erdoğan

İmmünoterapi bağışıklık sisteminin kanser hücreleri ile savaşmasını sağlayan bir tedavi türüdür. İmmünoterapi yaklaşık 4-5 yıldır yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Sürekli yeni kanser türleri için immünoterapi yöntemleri geliştirilmektedir. Şu an için yirmiye yakın kanser türü immünoterapi ile tedavi edilebilmektedir. Her kanser türü ve kanser hastası kendine has özelliklere sahiptir ancak immünoterapi ile tedavi oranları, yaşam süresi ve kalitesi artmaktadır.

Kanser hastalarının tedavisinde doktorlar tarafından önerilen ve Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından da kullanımı uygun görülen oldukça yüksek meblağlı bu ilaçları SGK maalesef ki karşılamamaktadır. Bu yüzden birçok kanser hastası maddi yetersizlikler sebebiyle tedavi edilememekte, ölüme ve çaresizliğe mahkum edilmektedir.

Anayasa Mahkemesi, 14 Ağustos tarihinde verdiği 2020/22945 sayılı kararıyla bu hukuksuzluğa dur demiştir. Anayasa Mahkemesi ilgili kararında kanser hastası tedavisi için gerekli olan ilacın tedavi süresi boyunca ödemesinin sağlanmasına karar vermiştir.

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 62.maddesinde “Bu Kanun gereğince genel sağlık sigortasından sağlanacak sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanmak, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler için bir hak, Kurum için ise bu hizmet ve hakların finansmanını sağlamak bir yükümlülüktür.” denilmiştir.

SGK gerek açık kanuni yükümlülüğü olmasına gerekse Anayasa Mahkemesi kararına rağmen halen  kanser hastalarının tedavisinde önerilen yüksek meblağlı ilaçların ödemelerini reddetmeye devam etmektedir. Yüksek meblağları ilaçları kendi imkanları ile ödeyemeyen kanserle mücadele eden hastalar tedavileri için aynı zamanda SGK ile de hukuki bir mücadeleye girmek zorunda kalmaktadırlar.

PEKİ BU DURUMDA BAŞVURULMASI GEREKEN HUKUKİ YOLLAR NELERDİR?

5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 7. Maddesi gereği 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Yapılan başvuruya altmış gün içerisinde kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır.

Uygulamada Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlükleri kendilerine bu konuda yapılan başvurulara hastaların durumunun aciliyet göstermesi sebebiyle birkaç gün içerisinde cevap vermektedir. Yazışmaların elden takipli olarak yürütülmesi, posta aşamasında gerçekleşebilecek gecikmeleri önleyecek, hastaların bir an önce söz konusu tedavilerine başlanması açısından süreci  hızlandıracaktır.

AÇILACAK DAVALARDA GÖREVLİ MAHKEMELER HANGİLERİDİR?

Davacı tarafın kamu çalışanı olması durumunda hangi tarihte memur veya kamu görevlisi olarak çalışmaya başlamış olmasına göre görevli mahkeme değişkenlik gösterir.  Davacı taraf memur veya kamu görevlisi değilse  İş Mahkemesi görevli mahkemedir.

Hastaların sağlık durumlarının aciliyeti ve söz konusu ilaçlara bir an önce kavuşarak tedavilerine başlanması açısından  ilaç bedellerinin yargılama süresince kesinti yapılmaksızın SGK tarafından teminatsız olarak karşılanması amacıyla davaların tedbir talepli olarak açılması gerekmektedir. Davacıların kanser hastalığı ile mücadele ederken bir de bu davalarla ilgili herhangi bir mağduriyet yaşamamaları açısından davaların bu konuda uzman avukatlarla yürütülmesi  önem taşımaktadır.

CategoryLegal Advice

© 2022 AVUKAT - ARABULUCU GÜNEŞ ERDOĞAN